Wednesday, November 15, 2006

ASLINDA OLAY ÇOK BASİT VE GERÇEKTENDEN DE GERÇEKMİŞ :)



"WHAT THE BLEEP DO WE KNOW ?"



Gidip görmek isteyip de göremediğim ve sonradan da aklımdan çıkıp DVD sini bile almayı unuttuğum bir film. İzleyince, “ İşte bu, tam tahmin ettiğim gibi” dediğim, “ İnanamıyorum, bu derste ( Creative Thinking- Senem Burkutoglu- adv 481)şuana kadar gördüklerimizin özeti ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi” dediğim belgeselimsi, tatlı, vermek istediği şeyi akılda en iyi şekilde kalıcı yapan film!

Yaratılan “ben” ‘ e katılacak şeyleri benden başka hiç kimsenin katamayacağını, her şeyin “ben” ’ de bittiğini, sevginin (en başta kendine olan) “ben” ’im hayatım için ne kadar problemlere iyi bir çözüm yolu olduğunu görmemi bir kez daha sağlayan bir film de diyebiliriz ! :)

Düşünce gücünün insana neler yaptırabileceğine bir kez daha inandım. Bazen saçma diye tanımladığım şeyler, bu ders ve filmle kendini bir bakıma kanıtlamış

oldu bana.

Neyi nasıl görmek istiyorsak öyle görüyormuşuz. Bazen şükrettiğimiz, bazen de lanet ettiğimiz her türlü yaşam şartını da bir bakıma biz kendimiz yaratıyormuşuz… İyiyi görmek de kötüyü görmek de bizim elimizdeymiş. Yapılan seçimlerle de, kendi hayatımıza yönünü veren de yine bizmişiz ... Ya iyiye yorar, iyiyi görür, kendimize inanır ve mutlu kalırmışız. Ya da negatiflik peşimizi bırakmadan kanımızı emermiş…

İnan- başar, sev- mutlu ol, inan mutlu ol, sev- başar … Aslında bütün mesele bu. Ve bunların hepsi de bizim içimizde, bizim elimizde. Biraz sevginin suya neler yaptığını görünce, insana ne kadar muazzam şeyler yapabileceğini tahmin edebiliyoruz. Demek ki; sev, inan!!

Belki hep aynı şeyleri söyledim durdum ama bütün olay ne mutlu ki bu kadar basit ve kolaymış. :)